Translate

31 Ocak 2015 Cumartesi

BIR SARKININ HIKAYESI: ONE




 Belki de Metallica grubunun en ünlü şarkılarından biri olan bu parça 1989 yılında 'And Justice For All' albümünde yayınlandı.

Aslında bir şarkı olmaktan çok daha fazlası 1.Dünya Savaşında yaşanmış gerçek bir hikayeden esinlenerek yazıldı.

Sevgilisini geride bırakarak cepheye giden Johnny isimli genç çatışma esnasında cephede kaybolur. Askerlerin inanışına göre aynı yere iki defa bomba düşmeyeceğini düşünerek bir bombanın açtığı çukura girer ancak hesap tutmaz.

Doktorlar hastanede dikişlerini açarken kendine gelir ancak kollarını ve bacaklarını hissetmediğini çevresindekilerle konuşamadığını farkeder. Günler böyle devam ederken posta memuru babasın ona öğrettiği mors alfabesini hatırlar. Kafasını yastığı vurarak kendini farkettirmeye çalışır. Etrafraki askerler bunu anlar ve komutanlarına söyler. Daha sonraları Johnny bu şekilde ötenazi ister ancak bu isteği reddedilir.

Klipte 1971 yapımı savaş karşıtı Amerikan filmi 'Johnny Got His Gun' filminden kesitlere yer verilmiştir.

Dinlemek için :   http://m.youtube.com/results?q=metallica%20one&sm=3

#AndJusticeForAll, #JohhnyGotHisGun, #Metallica, #One, #WorldWarstory#1989,

30 Ocak 2015 Cuma

VUCUT DUNYASINDAKI FIKIR AYRILIKLARI



Bu yazımızda vücut geliştirmedeki bazı spor hocalarının,bazı proforsörlerin yada bazı vücutçuların  neden fikir ayrılıklarına düştüklerini sizlere anlatıp bu fikirleri nasıl kullanmamız gerektiğinden bahsedeceğiz.
Pek çok zaman tartışılan konulardan birisi de kesinlikle bir antrenman sonrasında yiyeceğimiz öğünün özellikle makro(karbonhidratlar,proteinler,yağlar) gıdalarının dengesinin nasıl olması gerektiğidir.Genelde profesyonel vücutçular hem kendi aralarında hem de bazı doktorlarla fikir ayrılığına düştükleri en büyük konulardan bir tanesidir kesinlikle.

Özellikle uzun yıllar hayatlarını bu spora adamış 12-13 yaşlarından beri spor salonlarından çıkmayan insanların dediklerini şu şekilde özetleyebiliriz.”Biz spor yaptığımızda kaslarımızdaki glikojen depoları yakılır ve vücut yağları, kısmen de kaslarımızı yakarak enerji üretmeye çalışırız.Bu yüzden hemen antrenman sonrasında yaklaşık olarak 15-25 gr arasında protein,aldığımız proteinin yaklaşık 3 katı kadar yani 30 ila 75 gr arasında çoğunluğunu basit şekerin oluşturduğu bir karbonhidrat almamız gerekiyor.”

Aslında bunu duyunca aklımıza yatıyor fakat işin birde diğer tarafı var ki sizi kesinlikle şüpheye düşürecektir.Bazı vücutçular ve doktorlar ise şöyle diyorlar.”Bir antrenmanın ardından vücudumuzdaki insülin miktarı düşer ve insülin hormonunun tersi olan glukagon hormonunun seviyesi artar.Ayrıca insülinin düşmesi yanında Growth Hormonu’nun(büyüme hormonu) salgılanmasını artırır.Bu yüzden antrenman sonrası en az 1 saat hiçbir şey yenmemeli,yenen öğünde de karbonhidrat ne kadar az olursa o kadar iyidir.Çünkü insülinin düşmesi ve glukagonun artması vücutta yağ yakımının arttığına bir işarettir.Growth Hormonunun artması da kasların büyüyüp kendini yenilemesine olanak sağlar.”
İki fikir de doğruymuş gibi düşünüyorsunuz sanırım.Kesinlikle her iki fikirde doğrudur ve arkalarında çok sağlam kaynakların araştırmaları mevcuttur.Nasıl mı?Aynen şöyle ; eğer ilk fikirdeki gibi uygulama yaparsak yani insülin hormonunu artırırsak kaslarımızdaki boşalan glikojen depolarını yenileyip kasların büyümesini sağlayabiliriz.Ne kadar insülin yağ depolayıcı bir hormon olarak da bilinse de insülin vücuttaki en anabolik hormondur.Fakat siz ikinci fikri uygularsanız bu sefer insülin yerine Growth’dan yararlanarak büyümenizi gerçekleştireceksiniz.

Bu yazımızı size vereceğim bir ipucuyla sonlandıralım. Herkesin vücudu aynı olaylara değişik tepki verebilir o yüzden antrenman ve uyku düzeniniz sabit tutun ve 15’er gün her iki fikride uygulayın. Vücut ölçülerinizi her haftanın sonunda not edin. Bakın bakalım sizin vücudunuz hangisine daha iyi bir tepki verecek.

Herkese iyi sporlar!

29 Ocak 2015 Perşembe

IPHONE 6'YI YAKINDAN INCELEYELIM



Bugün size Apple'ın yeni telofunu İphone 6 hakkında birkaç bilgi sunalım. Yeni bir
telefon almayı düşünenler veya telefonunu değiştirmek isteyenler için:

Tasarım:
 Apple her zamanki gibi yine aleminyum kasayı kullanmış. Köşeleri yuvarlak
hatlı ve yumuşatılmış. Tek hoparlöre sahip bu telefonda güç butonunu alışılmışın
dışında üst tarafın sağında değilde telefonun sağ yanına koymuşlar. Arka kamerayı düz
değilde dışarıya çıkıntılı tasarlamışlar. Şimdiye kadarki en ince İphone olan İphone 6
129 gram ağırlığa sahip.

Ekran:
 4.7 inç büyüklüğünde 1334x750 piksel çözürlükle oldukça iddialı bir telefon. Ancak
Apple bu telefonunda da Retina ekranını kullanması herkesi şaşırttı. Tek fark Quad HD
ekranıyla beraber kullanılması. Apple, Touch ID teknolojisini bu telefonunda da kullanmış.

Kamera:
Ana kamerası 8 mp, ön kamerası 1.2 olan İphone 6 1080p çözünürlüğe sahip.Ağır çekim
modunda 120 fps ve 240 fps hızında video çekilebiliyor.

Teknik:
 16-64-128 Gb kapasite seçenekleri bulunuyor. A8 İşlemci, M8 Yardımcı Hareket İşlemci
ve 64 bit mimariye sahip İphone 6'nın 3G ile 14 saat konuşma süresi mevcuttur.

Yazılım:
 Apple'ın en yeni sürümü İOS 8. 7'ye göre çok fark yok gibi.

Fiyatı: 2.499 Tl


Bu teknoloji postumuzda sizleri İphone 6 hakkında aydınlatmaya çalıştık. Eğer fiyatı çok fazla bulduysanız bazı teknoloji marketlerinin kampanyaları takip etmenizi öneririm.




28 Ocak 2015 Çarşamba

MAHSUN'UN SON MUCİZESİ

(ufak spoiler içerir)

Hadi bi sinema yapalım deyip bu filme gitmeye karar verdik zira filmin galasının ardından film hakkında neredeyse hiç kötü yorum duymamış üzerine daha 1 hafta olmamasına rağmen imdb'den 8 puan almıştı bu film.

Film 1960'ların Güney Doğusunda geçiyor dendiğinde elbette siyasi bir film bekledik ancak filmin siyasetle alakası sıfıra yakın. Film şark görevi için Foçadan Güney Doğu'nun ücra bir köyüne atanan öğretmenimizin köye geldikte sonra ki macerasıyla başlayıp , köyün delisi olan Azizle olan ilişkisiyle devam ediyor ki insan kalbine de dokunuyor.  Şiddetle tavsiye edeceğimiz son zamanlardaki en güzel bir kaç Türk filminden birisi.
 Iyi seyirler

27 Ocak 2015 Salı

ÇİNDEN ONLİNE ALIŞVERİŞ YAPMAK

 Çinden online alışveriş dendiğinde şüphesiz aklımıza gelen ilk firmalar Alibaba ve alt kuruluşu Aliexprestir.

Alibaba firması ticaret yapan işadamlarına yönelik toptan çin menşeili ürün satımı yapan bir firmadır. Dünya üzerinde 4.5 milyona yakın ithalatçıyla ortak çalışır.

Bizim üzerinde duracağımız Aliexpress firması bireyi baz alarak her üyeye sınırlı satış yapar. Zira bu site geride bıraktığımız 2014 yılında 11 milyona yakın ürü sayısıyla satışlarına devam etmekteydi. Ancak bu ürünlerin bolluğu , fiyatları kadar Çinm menşeili olmasıda insanları bir o kadar şüpheye itmektedir.

Öncelikle satıcı parayı alır da ürünü yollamazsa naparım gibi düşüncelere gerek yok. Sitemiz 'Escrow' adını verdiği sistemle çalışıyor. Yani paranız hesabınızdan çeklidiği anda satıcıya aktarılmıyor. Aliexpressin para havuzunda duran para ancak siz ürünü onayladıktan sonra satıcıya aktarılıyor. Ayrıca ürün beklediğinizden farklı çıkarsa 'Dispute' sistemiyle iade yapıp paranızı alabilirsiniz.

Ürün kargoya verildiği andan itibaren satıcınızın size verdiği tracking number sayesinde ürününüzü anlık takip edebilirsiniz.

Bir diğer olumlu taraf satıcınızla rahatça iletişime geçebilirsiniz. İngilizce bilmiyorum nası olacak o sorununuzda yok zaten ordaki Çinli satıcıda muhtemelen sizin kadar bilip translate yardımıyla sizle mesajlaşacak. Ürününüz hakkında daha detaylı bilgi , fotoğraf hatta video bile talep etme imkanınız var.

Bir diğer şaibeli konu ise kargo ve gümrük. Satıcılar genelde kullandığı iki kargo şirketi Pttyle ortak çalışıyor ve Ptt 100 dolar üstü her ürün için %10 gibi bir vergi alıyor. Ancak siz ben 600-700 dolarlık ürün alıyorum vergiye verecek param yok diyorsanız gene satıcınızla konuşup başka bir kargo talep edebilir ,ürünü ikinci elmiş veya hediyeymiş gibi de göndertebilirsiniz. Zaten satıcılarda site üzerinden aldığı iyo yorumlar ve feedbackler sayesinde satış yapabiliyor. Sizde satın almadan önce bu feedbacklere veya satıcının profilindeki elmas gibi sembollere bakarak alırsanı daha memnun kalırsınız.

Iyi alışverişler...

26 Ocak 2015 Pazartesi

SİGARAYA YENİ YIL ZAMI

  Yeni yıla girmemizle sigaraya zam geldi. 50 kuruşluk zam (Çoğu sigaraya 50 kuruşluk zam geldi) tütünseverleri üzdü :)

  İçmeyen arkadaşlar ilk duyduklarında ne var yani 50 kuruşun lafını mı yapıyosunuz demiş olabilirler. İçmeyen bir birey olarak -ki bundan gurur ve mutluluk duyuyorum- ilk duyduğumda bende öyle demiştim. İçen arkadaşlarımla konuşup biraz empati kurunca o 50 kuruşluk zamın bile bütçeyi nasıl kötü etkilediği kanısına vardım.
 Zaten sigara genel olarak bütçeyi çok sarsıyor. En ucuz sigara bile bizim ülkemizde pahalı. Haftada ortalama 2-3 paket içen biri için bile -ki günlük iki paket bitireni gördüm- mali yönden büyük sıkıntı.

 Zevki yeter diyenlerle zevk meselesini tartışıcak değilim de sırf mali açıdan baktığımız sigaranın bir de sağlık yönü var. Oraya hiç girmiyorum.

 Sadece bir şirketin fiyatları elimde mevcut sizlerle onu paylaşayım. İyi günler..





24 Ocak 2015 Cumartesi

RUSYA'DAKİ ÇOCUKLARA NELER OLUYOR

 Geçen gün okuduğum bir habere göre 2014'te Rusya'daki çocuk ölümleri 2013'e göre 3 kat artış göstermiş.

1500'e yakın çocuk öldürülmüş bunun yanında 7.000 çocuğunda kayıp olduğunu belirten Rus Yetkililer hala çözüm arıyor.

Bazı ailelerin çocuklarına gereken ilgiyi göstermemesi, anne-babası boşanmış çocukların suça yönelmesi gibi olayların bu ölümlerin nedenleri arasında olduğunu düşünüyorum. Bunların yanında okudğum ve araştırdığım kadarıyla en çirkini çocuklara yapılan tecavüzler.

Ülkedeki vatandaşlar bu konuya özen gösterip, sorumluluk almalılar. Umarım yetkililer en kısa sürede bu soruna bir çare bulur.

BÜYÜK KAPTAN GERRARD YUVADAN UÇUYOR


18 yaşından beri Liverpool forması giyen  Gerrard, bu sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıkladı.
Bay Liverpool'un 27 senelik evinden ayrılacağını öğrenen Liverpool Fanları derin bir üzüntü yaşıyor.

İlk formadan bu yana 695 maç oynayıp 180 gol atan kaptan, 2005 yılında Şampiyonlar Ligi Kupasını kaldırdı.

Milli formayı 114 kez üzerinde kirleten Gerrard geçen sene Premier Lig Şampiyonluğunu kıl payı kaybetti. 17 senelik Liverpool geçmişinde tek eksiği Premier Lig Şampiyonluğu olan Gerrard bu hedefine ulaşamadı. Bu sene ulaşması da zor görünüyor.

Yaptığı açıklamada Liverpool taraftarına teşekkür eden Gerrard, futbola devam edeceğini ancak devam edeceği takımın Liverpoola karşı oynamıyacak bir takım olacağını belirtti. Herkes kariyerini ABD'de devam ettireceğini tahmin ediyor.



"Players come and go. Legends stay forever."